29 Temmuz 2019 Pazartesi

100 puanlık uzmanlık sorusu


lüzumsuz sorularla meşgul etme beni
üç bin iki yüz küsür yıl önce zayi eyledim cevapları
nergis kokusu, ölüm korkusu
ve yaşamak arzusu arasında bir yerde

lüzumsuz sorularla meşgul etme beni
konut kredisi faizi hesaplarken
avrupa tatiline gitmek için yuronun düşmesini beklerken
ve 268 parça porselen yemek takımınla kayınvalideni ağırlarken
ve seni çiçekle geçiştirip sana hiç şiir yazmamış o adama
akşam ne yemek yapayım diye sorarken...
sahi bundan daha lüzumsuz bir soru olabilir mi?

sorup durma işte!
üzgünüm, bu konuda sana yardımcı olamam.
aslında birbirinden bağımsız ikisi.
mütemadiyen üzülmek halim, sadece bu defa sana yardımcı olamayacağım bir âna da denk gelmiş olabilir,
neyse bu başka bir yaranın konusu,
aslında itiraf edeyim, sana nasıl yardımcı olabilirim bilmiyorum. Yardıma muhtaçken zatı şahanem.
müşteri temsilcin değilim ben,
oysa bir iyelik ekiyle tarafına zimmetlenmiş başka bir çok şey olabilirdim.
yine de tüm görüşmelerimiz ve belki görüşmemelerimiz dahi
çoktan kayıt altına alınmıştır, ruz-i mahşerde.
pek lüzumlu, mühim sorular olarak karşımıza çıkacak muhtemelen,

o yüzden lüzumsuz sorularla meşgul etme beni
hatta lüzumsuzsa söndür tüm ışıkları
karanlıkta kime istersen ona benzer herkes nasılsa
çok önceleri bir teselli cümlesi olarak söylemişti birisi
gerçek olmaması için çok dua ettim, hem de karanlıkta.
aslında sormak istediğim çok şey var.
Bir "Nasılsın.." mesela...
Lüzumsuz olmasından çok korkuyorum.

bazı sorular, bir cevaba ait değildir oysa.
mühim olan sorulabilmesidir,
kendi kedine müsait bir cevap bulur.
cevabın üzerine kıvrılıp uyur mırlayarak. (buradan çok güzel bir müezza hikayesine bağlanabilirdi aslında)
mühim olan sorunun ne kadar lüzumlu olduğu muhakkak.
ama çoğu zaman ayırt edemiyorum elzem ile mülzemi
üzerine yapışmış bir mülzemlikle yaşamanın ağırlığını sorsaydın mesela
çok yerinde bir soru olurdu.


*SatürnSakini